RADYO TRAFİK “ANKARA KONUŞUYOR” PROGRAMI - 10 EYLÜL 2021

RADYO TRAFİK “ANKARA KONUŞUYOR” PROGRAMI 10 EYLÜL 2021 EGO GENEL MÜDÜRÜ NİHAT ALKAŞ

 

 

ELVAN PALAŞOĞLU: Sevgili Ankaralılar. Önemli bir konuğumuz var. Yine güzel bir yayın olacak. Anakara Konuşuyor programına pandemi nedeniyle uzun bir ara vermiştik. Tekrar başlıyoruz. EGO Genel Müdürü Sayın Nihat ALKAŞ Beyefendi stüdyomuzda. Sizlerden gelen soruları kendisine ileteceğiz ve cevap arayacağız. Bu arada Whatsapp üzerinden 0 544 911 10 08’den bize sorularınızı iletiniz; oradan biz de Genel Müdürümüze, fırsat buldukça, vaktimiz yettiği sürece, aktarmaya çalışalım. Hoş geldiniz.

NİHAT ALKAŞ: Çok teşekkür ederim Elvan Hanım nazik davetiniz için. Bu vesileyle Radyo Trafik dinleyicilerine de selam ve saygılarımı sunmak istiyorum.

ELVAN PALAŞOĞLU: Nihat Bey şimdi pandemi şartları altındayız. Malum zor günler yaşıyoruz. Bir hafta önce, yaklaşık bir buçuk yıldır ara verilen yüz yüze eğitim yeni başlayabildi. Doğal olarak toplu taşımanın önemi bu dönemde daha da arttı. Pandemi de daha da hissedildi. Öncelikle pandemi boyunca ve şu anda; hala pandemi şartları içerisindeyiz ama biraz aşının yaygınlaşmasıyla birlikte normalleşme de içerisindeyiz. Şu şartlar altında otobüslerimizde pandemiye hazırlık anlamında ya da pandemi ile mücadele anlamında, hazırlıklar ne durumda? İnsanlar endişe etsinler mi, yani o anlamda soruyorum.

NİHAT ALKAŞ: Pandemiyle ilgili gerçekten Ankara Büyükşehir Belediyesi ve EGO Genel Müdürlüğü olarak bir tarih yazdık. O günlerle ilgili gün gün, dakika dakika bir almanak hazırlar gibi, başkanımızın da talimatıyla görsellerimiz, bilgi notlarımız belki ileride kitap şekline de dönüştürülebilecek olan kapsamlı çalışmalarımız oldu. Biliyorsunuz 1 Temmuz’la birlikte yeni bir normalleşme sürecine girdik. Umarım, dilerim tekrar eski günlere dönmeyiz ve bundan sonra önümüz, yolumuz aydınlık olur, diyorum. Biraz önce sizin de belirttiğiniz gibi 6 Eylül’den itibaren yüz yüze eğitim başladı. Bu yüz yüze eğitimle birlikte bizim de tabi aksiyon almamız gerekiyordu. Kent hareketliliği arttı. İnanılmaz bir şekilde arttı. Sanki pandemi hiç yaşanmıyormuş gibi arttı; ama pandemi gerçeğini asla unutmamamız lazım. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına sonuna kadar bağlı kalmamız lazım. Ama bu arada tabi biz, toplu taşımadan sorumlu kamu otoritesiyiz. Biz, görev yapmak zorundayız. Ankaralılara hizmet yapmak zorundayız. Hizmet yaparken de Ankaralıların sağlığını da düşünmek zorundayız. 6 Eylül’den itibaren, ful kapasitemizle birlikte kışlık programa geçtik. 1275 araç, 342 adet otobüs güzergahında 8024 servisle hizmet vermeye başladık.

ELVAN PALAŞOĞLU: Şimdi öncelikle şuradan başlayalım. Göreve geldiğinizde toplu taşıma hizmetlerinde ve otobüs özelinde, mevcut durum neydi? Şu anda ne değişti?

NİHAT ALKAŞ: Evet Elvan Hanım, biz neler yaptık, otobüsle ilgili ve toplu taşımayla ilgili, otobüsten başlayalım isterseniz öncelikle. Ankaralılara bir sözümüz vardı. Ankara’mızda toplu taşımada ulaşım sıkıntısını azaltmak ekonomik, konforlu ve sürdürülebilir bir toplu ulaşım hizmeti sunmak; ama şimdi size birtakım veriler vereceğim. Bu verilerle değil konforun sağlanması, toplu ulaşımdaki sıkıntıların dahi giderilmesi mümkün değildi. 2013 yılından itibaren hiç otobüs alımı yapılmamış bir kentten söz ediyoruz. 2013 yılında Ankara’nın nüfusu yaklaşık söyleyecek olursak, 5.000.000 idi. Otobüs sayısı 1941 idi. Aradan 8 yıl geçmiş, Ankara'nın nüfusu %12 oranında artmış ama otobüs sayısı maalesef 1547’ye düşmüş. %12 nüfus artışına, %21 otobüste azalma ile karşılık vermişiz. Bu tablonun tabii ki değiştirilmesi gerekiyordu.

Bunun başka bir yansıması da otobüs filomuz çok yaşlıydı. Dünya Toplu Taşımacılar Birliği verilerine göre dünyadaki otobüs filolarının ortalama yaşı 6. 9’dur; ama bizdeki otobüs filosunun yaşı 12.2 idi. Yani otobüs filomuz neredeyse dünyaya kıyasla iki kat daha yaşlıydı.

Bir başka veriyi daha izninizle paylaşmak istiyorum. Dünyada 10.000 kişiye düşen otobüs sayısı diye bir tanım var; toplu taşımada sıklıkla kullanılan bir tanım. Bu, Ankara’mızda üç, demografik olarak bize benzeyen, nüfus yapısı itibarıyla bize benzeyen Madrid’te bu sayı yedi. Dünya Bankası’nın 2019 yılı verilerine göre dünyadaki 10.000 kişiye düşen otobüs sayısı da dokuz. Yani Ankara'daki otobüs sayısı Dünya standardının üçte biri kadar. Bu tablonun tabii ki değiştirilmesi lazımdı. Hızla aksiyon aldık, Başkan Bey’in talimatıyla bu tabloyu değiştirmek için; Ankara'nın talihini ve kaderini değiştirebilmek için; toplu ulaşımla ilgili yapılmayanları yapmak için.

Biliyorsunuz normalde toplu taşıma, belediyenin asli görevleri arasında bulunmakta ve mutlaka bunun hiçbir şekilde mazereti olamaz. Otobüs alımı yapılması lazımdı. Otobüs alımıyla ilgili süreci başlattık. Öncelikle Belediyemizin finansman imkânları da dikkate alındığında, yurt dışından finans kuruluşlarından, düşük faizli kredi arayışlarına başladık. Çok kısa süre içerisinde Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan, ön onayı aldık ve çalışmalarımıza başladık. Onay için başvurduğumuzda, öncelikle Meclis’te (ABB), Komisyon’da reddedildi ama bir sonraki Meclis’te kabul edilerek Komisyon’dan geçti.

ELVAN PALAŞOĞLU: Öncelikle en çok merak edilen soruyu soralım. Gece ulaşımı Ankara’da her zaman çok konuşulan bir ulaşım saatidir. Biliyorsunuz geçmiş yönetimler döneminde, Sn. Melih Gökçek döneminde de çok konuşulan bir konuydu bu ve Sn. Mustafa Tuna döneminde de tekrar geri geldi.  Pandemi nedeniyle kaldırılan gece ulaşımı tekrar geri gelecek mi? Bir tarih vermeniz mümkün mü?

NİHAT ALKAŞ: Gece ulaşımı biraz önce de sizin de belirttiğiniz gibi önceden, kısa bir süre deneme yapılmış, arkasından da Sayın Tuna döneminde başlamış ve devam eden ve bizden sonra da kapsamı artırılan bir uygulama. Ancak pandemi ile birlikte biliyorsunuz merkezi hükümetin kısıtlamaları oldu. Bırakın toplu taşımayı, belirli bir saatten sonra dışarıda çalışma izni olanlar dışında insanların dışarı çıkması yasaktı.

Kısıtlama tabii bir faktördü. Onun dışında Ankaralı vatandaşlarımızın sağlığı, hijyeni bizim için her şeyden önemli. Biz gerçekten temizlik, maske, mesafe kurallarına riayet etmemizin dışında; otobüslerimizi çok kapsamlı bir şekilde temizliyoruz, dezenfeksiyon işlemlerine tabi tutuyoruz. Gece yirmi dörtte, servisler sonra erdikten sonra her otobüs için her araç için yeterli sayıda personel ayırarak, en az 45 dakikalık bakım, temizleme ve dezenfeksiyon işlemleri yapılıyor. Takdir edersiniz ki araçların, gece boyunca sabah altıya kadar dezenfeksiyon işlemlerinin tamamlanması lazım. Bu iş için de yeterli personeli ayırmanız lazım. Gece otobüsleri tekrar gelecek mi? Tabii ki. Pandemi ile ilgili sorunların tamamen ortadan kalkmasını müteakip bir değerlendirme yaparak, gece ulaşımını vereceğiz.

ELVAN PALAŞOĞLU: Tarih verebiliyor muyuz?

NİHAT ALKAŞ: O konuda bir tarih vermek mümkün değil. Pandemi ile ilgili sorunların tamamen ortadan kalkmasını müteakip bir değerlendirme yaparak, gece ulaşımını vereceğiz. Bu arada bununla bağlantılı bir konuyu daha belki bilginize sunmakta yarar var. Daha önceden, pandemi öncesinde biliyorsunuz metro seferleri de 01.00’e kadar devam etmekteydi. Zaman zaman sinyalizasyon sorunları nedeniyle daha önceden kapatılması da söz konusu oluyordu-özellikle bizden önce-ama pandeminin tam öncesinde 01.00’e kadar metro seferleri devam etmekteydi. Bu seferlerin de tekrar geri gelmesini sağlayacağız. Pandemi sona erdikten sonra.

ELVAN PALAŞOĞLU: Şimdi insanların çok merak ettikleri bir şey daha var. Öncelikle şunu sormak istiyorum. Şu anda mevcut hâlihazırda görevde olan otobüs sayımız yeterli mi? Ankaralıların ihtiyacını karşılıyor mu?

NİHAT ALKAŞ: Şu an mevcut otobüs filomuz biraz önce de belirttiğim gibi 2013 yılından beri otobüs alınmaması nedeniyle maalesef karşılayamıyor. 1547 adet otobüsümüz var. Gelecek yıl 99 model olan 95 adet otobüsün de hurdaya ayrılacağı düşünüldüğünde, bu rakam 1500’ün altına düşecek, 1450’ler mertebesine düşecek.

Bu sayıyla Ankara'nın toplu ulaşımını çözmek tabii ki mümkün değil. Çünkü Ankara kuzey, güney, doğu, batı aksında gelişmiş, büyükşehir iken bütün şehir olmuş, sadece mücavir alan sınırlarıyla sınırlı kalmamışsınız. Ankara'nın bütünlüğüne hitap etmek zorundasınız. O nedenle zaten biraz önce anlattığım çerçevede Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan alınan krediyle 301 adet otobüsümüzün alınması söz konusu olacak; bunların detaylarını isterseniz verebilirim ama çok kısa olarak, hani bu soruya cevap olsun diye söylüyorum. 301 adet otobüs böyle.

Onun dışında 50 adet de yeni otobüs alımı yaptık. Kısa manevra yapabilecek dar ve cadde sokaklarda, metro ring seferlerinde yolcu yoğunluğunun az olduğu bölgelerde hizmet etmek üzere. Üç tane de -belki bunları detaylı olarak biraz sonra sorarsanız cevaplandırırım- elektrikli otobüs; toplam 355 otobüs. Buna ilave olarak 2006 model, 22 adet otobüsümüzü Belediyemizin şirketi olan BELKA, elektrikliye dönüşüm projesiyle ilgileniyor. 2022 yılı sonlarına doğru, bu projenin de tamamlanması bekleniyor. Yani sonuç olarak 355+22, 377 otobüsümüzü de ilave edip mevcut sayıya, 99 model otobüsleri de hurdaya ayırdıktan sonra, elimizde 1825 tane otobüs olacak. Ne zaman olacak? Gelecek yılın ortalarında 355 otobüs gelecek; gelecek yılın sonlarında da 22 otobüsün gelmesi halinde, 2022 yılı sonundan itibaren Ankara’da otobüs açısından rahatlığa kavuşmuş olacağız. Bir sıkıntı kalmayacak.

ELVAN PALAŞOĞLU: Peki şimdi şey çok merak ediliyor. Onu sormak istiyorum hemen. Şimdi Belediye Meclisi kararıyla bazı kararlar alınıyor, biliyorsunuz. Alınması gerekiyor, yasa gereği. Şunu net bir şekilde vatandaş soruyor. Bunu size de soralım yanıtınızı da merak ediyoruz.  Efendim biz yapmak istediğimiz hizmetlerde, Belediye meclisinde “Diğer partilerin engellemeleri ile karşılaşıyorlar mı?” diye soruluyor, net bir şekilde. Yani biz daha çok otobüsü vakti zamanında alacaktık ama hayır çıktığı için reddedildiği için alamadık. Yani şunu net olarak söylemeye çalışıyorum.  “Biz hizmet götürmek için uğraşıyoruz ama maalesef engelleniyoruz.” diyebiliyor musunuz net bir şekilde?

NİHAT ALKAŞ: Elvan Hanım, tabii bu soruya kendi iştigal alanımla, sorumluluk alanımla ilgili cevap vereyim, müsaade ederseniz. Otobüsle ilgili öncelikle öz kaynakla alacaksanız bir sorun yok. Ama dış kredi kullanacaksanız; öncelikle Meclisten geçmesi gerekiyor, yatırım programına alınması lazım, bilahare de Hazine Garantisiz Dış Borçlanma iznini almanız lazım. Bunların hepsi bir süreç. Biraz önce de belirttiğim gibi Mecliste öncelikle Komisyonda reddedildi ama sonradan bir Meclis gecikmeyle bir sonraki Mecliste kabul edildi. Orada sadece bir aylık bir gecikme yaşadık. Ama asıl gecikmeyi biz, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Hazine Garantisiz Dış Borçlanma iznini almamız gerekiyordu. Aslında Hazine garantisi de yok. Uluslararası bir finans kuruluşundan aldığınız için Hazine’den garanti de istemiyorsunuz. Bu sadece şekilsel bir şey, borç kaydını oluşturabilmek ve borç kütüğünde borçlanmanın tablosunu yapabilmek için oluşturulan bir şey, izin mekanizması. Hazine ve Maliye Bakanlığı, biz şubat ve mart aylarında, şubatta müracaat ettik, işte bir takım bilgiler istediler, martta gönderdik. Ne zaman cevap aldık biliyor musunuz? Kasım ayında; 26 Kasım’da. Yani tam on ay sonra.

ELVAN PALAŞOĞLU: Gerekçesi bildirildi mi size, neden bu kadar uzadığı yönünde?

NİHAT ALKAŞ: Ben bilmiyorum. Zaman zaman, tabii ben de Hazine kökenliyim, özellikle sormaya da çalıştık arka planda neden bekliyor? Yani bu soruyu müsaade ederseniz Sayın Bakana, o dönemdeki Sayın Bakana sormak lazım.

ELVAN PALAŞOĞLU: Evet, bulursak Berat Bey’i sorarız.

Sayın Müdürüm, şunu da özellikle soralım. Gençler-Ankara aynı zamanda bir üniversite şehri bildiğiniz gibi-çok fazla üniversitemiz var Ankara’da.  Üniversitelere olan semt otobüsleri geri gelecek mi sorusu var. Eskiden ODTÜ’ye, Hacettepe’ye semt otobüsleri vardı. Şu anda onlar yok. Böyle bir çalışma var mı?

NİHAT ALKAŞ: Evet, haklısınız Elvan Hanım. Ben de bir ODTÜ’lü olarak bu soruya cevap vereyim isterseniz.

Ulaşımda öncelikle bilinmesi gereken bir şey var; paralel taşımacılığın olmaması gerekiyor. Raylı çözümler ve lastik tekerlekli çözümler; bunlar ulaşımda entegre olarak hizmet veriyorlar. Çayyolu Metrosu ve Sincan Metrosu yapılıp da Batıkent Metrosu’na entegre olarak taşımacılık yapana kadar, yani 2014 yılına kadar evet. Semtlerden, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne de Hacettepe’ye de servisler vardı ama entegre bir taşımacılıkla Sincan’dan, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’nin de önünden geçecek şekilde Çayyolu’na uzanan bir metro yapıldıktan sonra; bundan sonraki ulaşımda bizim almamız gereken aksiyon -bütün dünyada da böyledir zaten- metro gidebildiği yere kadar gider, en son metronun ulaştığı noktadan da metro ring seferleriyle otobüslerle taşımacılık yaparsınız. Şu an için yapılan da o. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden ve Hacettepe Üniversitesi’nden, güzergâhta bulunan istasyonlarda ODTÜ’nün ki zaten hemen ODTÜ’nün kapısının önünde, Hacettepe de biraz uzaklıkta. Buradan metroya ring seferleri veriyoruz. Hatta Sayın Başkanımız öğrencileri o kadar çok seviyor ki -bütün vatandaşları tabii çok seviyor da ama öğrenciler Sayın Başkanımızın, nezdinde bir başka itibar görüyorlar. Bu ilkokuldan başlayarak, üniversitedeki öğrencilere kadar- bir gün özellikle tam da bir yurt dışı seyahati öncesi idi Sayın Başkanımızın. Hacettepe ile ilgili ”Ben ücretsiz ring hattı konulmasını istiyorum.” dedi. “Karda, kışta, soğukta, sıcakta, ben, Hacettepeli öğrencilerin yürüdüklerini gördüğüm için içim yanıyor.” Biz hemen tabii Sayın Başkanımızın talimatı çerçevesinde aksiyon aldık. Hem Hacettepe Üniversitesi’ne hem de Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne ücretsiz ring seferleri koyduk.

Biraz önceki sorunuza tekrar dönecek olursak; başka üniversitelerimiz de var, metro güzergahında olmayan. Örneğin Yıldırım Beyazıt Üniversitesi. Yine Başkanımızın talimatıyla, Kızılay’dan okulların açıldığı dönemde başlamak üzere, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ne gitmek üzere bir servis koyduk. Aynı şekilde Gölbaşı’nda bulunan Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi’nin kampüslerine, daha yeni, Bilim Üniversitesi Rektörü. Biz hemen üniversite yönetimiyle iş birliği yaparak, birlikte çalışarak, bir planlama yapıyoruz. Öğrencilerimizin ihtiyacı nerde varsa, mevcut imkânlarımız çerçevesinde, onlara katkı sağlamaya çalışıyoruz.

ELVAN PALAŞOĞLU: Şunu sormak istiyorum öncelikle. Ankara’da toplu taşımada, insanlarımız en çok neyi tercih ediyor? ANKARAY’ı mı? Otobüs mü? Efendim yoksa birazdan metrobüs mevzusuna da gireceğim, yani Ankara’da bir metrobüs olsa fena mı olur? Ankara ulaşımında en çok hangi araç türünde yolcu taşınıyor, şu anda?

NİHAT ALKAŞ: Yani buna türel dağılımla cevap verecek olursak; pandemi öncesi dönemde, işte yaklaşık 1.700.000 civarında toplu taşımada, 9 Mart 2020’nin verileriyle konuşacak olursak, taşınan bir yolcu sayımız vardı. Bunun yaklaşık %11’i EGO otobüsleriyle taşınıyordu. %5’i metroyla, %2’si ANKARAY’la. Yani toplam EGO’nun izin ve denetiminde, EGO tarafından çalıştırılan, raylı ve lastik tekerlekli taşımacılıkla, Ankara’da taşınan yolcuların %18’ni taşıyorduk. Ama burada ağırlık tabii otobüste idi. Burada otobüsle metroyu kıyaslayacak olursak, otobüs tabii ki bireysel bir taşımacılık. Otobüse biniyorsunuz, kapınızın önünden geçiyorsa ve hele varmak istediğiniz noktaya da sizi götürüyorsa, tabii ki otobüsü tercih ediyorsunuz. Ama öbür taraftan diyelim ki varmak istediğiniz  nokta direkt olarak bir otobüsün ulaşamayacağı bir nokta, -çoğunlukla da öyle oluyor- o zaman yakınınızda bir metro varsa, öncelikle metroyla gidiyorsunuz. Metronun son noktasından itibaren de otobüsü tercih ediyorsunuz. Bu, bulunduğunuz konuma göre cevaplandırılması gereken bir soru.

ELVAN PALAŞOĞLU: Metro noktasında aslında yaraları olan bir şehir Ankara. Şu anlamda, Avrupa’da havalimanından şehir merkezine metrosu olmayan tek Başkent biziz. Yani turist gelmemesinden şikayet ediyoruz. Ankara, şu an da bakıldığı zaman, en az turist çeken başkent unvanı da var. Turist bunlara bakıyor elbette, yani şehir merkeziyle havalimanı arasında böyle bir hattın olup olmadığına da bakıyor. Bu konuyla ilgili son durum nedir? Yani, bir hazırlıklar, çalışmalar ya da bu, Belediye mi yoksa Ulaştırma Bakanlığı’nın uhdesinde mi, Havalimanı Metro çalışması?

NİHAT ALKAŞ: Aslında tabii sorunu bütünsel olarak görebilmek için keşke programımızın formatı uygun olsa da detaylı bir şekilde biz neler yaptık, onları anlatsam ama hem programın formatı olmadığı için direkt olarak ama bu arada özü de kaçırmadan cevaplandırmaya çalışacağım; sondan, Esenboğa Metrosundan başlayarak. Sayın Başkanımızın seçim vaatleri arasındaydı biliyorsunuz  Esenboğa metrosu. Biz göreve başladıktan sonra da bize ilk talimatlarından bir tanesi; raylı sistem çözüm önerilerinin geliştirilmesi, bu kapsamda Esenboğa metrosuyla ilgili de bir çalışma yapılması. O dönemde biz, yaptığımız kapsamlı çalışmalar neticesinde şunu gördük; öncelikle, 2010’lu yıllardan sonra biliyorsunuz Çayyolu Sincan Metroları ve Keçiören metroları Ulaştırma Bakanlığı’na Belediye Yönetimi tarafından devredilmişti. Bununla birlikte 2011 yılında Esenboğa metrosu, 2018 yılında da üç hat daha. Şimdi detayına girmeyeyim, soru özellikle Esenboğa ile ilgili olduğu için. 2011 yılında, Ulaştırma Bakanlığı’ndan yapımı talep edilmiş. 2018 yılında bir Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılıyor. Yani yapımının Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılacağına ilişkin ve bu arada projeleri yapılıyor. İki etap halinde, bir tanesi Siteler’den Keçiören’e, Kuyubaşı’na gidecek şekilde; ikincisi de Kuyubaşı’ndan Esenboğa’ya, hatta Esenboğa’nın da ötesinde Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ne. 2019 yılında da yatırım programına alınıyor. Biz, belirledikten sonra nerelere metro yapabileceğimizi, nerelerle ilgili izin mekanizmasını çalıştıracağımızı-çünkü bu özellikle Esenboğa metrosu ve 3 hat, daha önce Belediye yönetimi tarafından, Ulaştırma Bakanlığı’ndan talep edildiği için öncelikle onlardan bir geri almanız lazım- 30 Ocak 2020 tarihinde, Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Genel Müdürlüğü’yle yaptığımız görüşmede; özellikle Esenboğa Metrosu ile ilgili çalışmalarında oldukça ilerlediklerini, biraz önce belirttiğim ikinci kısımla ilgili olarak Keçiören’le Esenboğa arasındaki kısımla ilgili olarak projenin bittiğini, diğeri ile ilgili proje çalışmalarının yapıldığını ve 2020 yatırım programında da olduğunu ifade ettiler. Bu hattı veremeyeceklerini, hatta bu hattın devamı niteliğindeki Etlik Ovacık hattını da kendilerinin yapacaklarını ifade ettiler. Zaten daha sonradan da 2019 yılında yatırım programına yapım ihalesi olarak Esenboğa’nın alındığını, 2018’de Etlik Ovacık hattının proje olarak yatırım programına alındığını, 2020 yılında da Çayyolu’yla Sincan arasındaki bağlantının Ulaştırma Bakanlığı tarafından proje ihalesi yapılmak üzere yatırım programına alındığını, zaten onu da tespit de ettik. Mefhumu muhalifinden gidecek olursak, yani bunlar Ulaştırma Bakanlığından talep edilen ve onlar tarafından belirli süreçleri de tamamlamış olan projeler. Elimizde ne vardı, elimizde o dört tane projeden daha önceden gönderilen Esenboğa’ya ilave olarak ve Ankara’da en fazla kent hareketliliğinin olduğu ANKARAY’ın devamı niteliğinde olan Mamak’a giden bir hat. Onu istedik ve onu aldık. Ulaştırma Bakanlığı’ndan iznini aldık.

ELVAN PALAŞOĞLU: Ankaralıların en büyük şikayetlerinden biri şudur-toplu taşıma kullanan biri olarak ben de bunu net bir şekilde söyleyebilirim. Ankara’da bir yerden bir yere giderken mutlaka bir Kızılay’a gelmeniz gerekir ya da Ulus’a gelmeniz gerekir. Mesafe çok kısa bile olsa ara hatlarda genellikle bir sıkıntı olur. Mesela şöyle çok basit bir örnek vereyim. Ara hatlarda ulaşım olmadığı için mutlaka bir Kızılay’a gidiyorsunuz. Oradan geçtiğiniz güzergahı tekrar gelip, aynı yoldan geçip gitmeniz gerekebilen böyle hatlar. Balgat-Dikmen diyor mesela. Balgat’tan Dikmen’e gidebilmek için araçla gitmeye kalktığınız zaman, çok pratik bir şekilde gidebilecekken ama toplu taşıma kullanma ihtiyacı duyduğunuz zaman, mutlaka bir Kızılay’a gitmeniz gerekiyor, yolu uzatmış oluyorsunuz. Bu konuyla ilgili de bir çalışmanız var mı, ara hatlarla ilgili?

NİHAT ALKAŞ: Öncelikle tabii ki mevcut kapasitemiz çerçevesinde, bu kapasiteyi en uygun, en optimum şekilde kullanmamız lazım. Buna ulaşım literatüründe hat ve işletme optimizasyonu diyorlar. Yani bir yandan kaynakları dikkate alacaksınız ama öbür taraftan, vatandaş sıkıntısını da tabii ki dikkate almak zorundasınız. Sizinle birlikte aynı hatlarda görev yapan ve paydaş olarak, sizin izin ve denetiminiz altında çalışan, özel toplu taşıma esnafını da düşünmek zorundasınız. Bu çerçevede biz, her hattı, gelen talepleri de, yanlışlarımız tabii ki olabilir ama bununla ilgili olarak, bir talep gelmesi halinde, yeterince yolcu yoğunluğunun olması halinde ve onun da rasyonel bir işletmecilikle sonuçlanması halinde, kesinlikle vatandaşlarımızın talebini yerine getirebiliriz. Ancak burada, bu şeyin dışında da biraz önce belirttiğim gibi öncelikle Ulus ve Kızılay’da metro hatlarımız var ve orayla bağlantılı da bir dolu ring seferlerimiz var. Ama bu tanımların dışında örneğin, Mamak’tan Şehir Hastanesi’ne ya da Güneşevler’den Şehir Hastanesi’ne giden hatlarımız da var. Otobüslerde her zaman için mutlaka Ulus ve Kızılay’a gitme zorunluluğu yok. Bir çatal düşünün; işte Ankara’nın işte kuzeyinde iki bölge, bunların mutlaka kesiştiği bir nokta da vardır. Yani otobüsle oraya kadar gelirsiniz, diğer otobüse aktarma yaparsınız. Aktarmalarla bu sorunu çözmeye çalışıyoruz. Ama siz de takdir edersiniz ki biraz önce söylediğim gibi yani bütün Ankara’yı kaplayan, Büyükşehir’i kaplayan, mücavir alan sınırları birdenbire genişlemiş, Ankara’nın otobüs filosu sayısı düşmüş ve siz, ağ gibi her tarafla, oradan oraya otobüsleri gönderirseniz; hem rasyonel bir işletmecilik yapmamış olursunuz, hem de filonuzdaki otobüs sayısı ne kadar olursa olsun, buna yetmeniz de mümkün değil. Vatandaş talepleri, rasyonalite, hat ve işletmenin optimum şekilde çalıştırılması gerçekleri dikkate alınarak; biz, dediğim gibi hani zaman zaman vatandaştan gelen talepler de evet, ya burada bir haklılık payı var, öğrencilerle ilgili olabiliyor, başka konularda olabiliyor. Biz, arkadaşlarımızla çalışmamızı yapıyoruz. Ama sürekli olarak ulaşım sisteminin iyileştirilmesine yönelik olarak çalışmaları yapıyoruz.

ELVAN PALAŞOĞLU: Efendim şimdi Arzu Hanım, Arzu Akar “Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı’nda görev yapıyorum. İki gün önce bir arkadaşım kaza geçirdi. Bisikletle işe gidip gelirken bir dolmuş onu görmeyip çarptı. Hayati tehlikeyi bugün atlattı. Bisiklet yollarıyla ilgili gelişme ve dolmuş şoförü de olsa toplu taşıma çalışanları bu konuda eğitim alıyor mu?” Önce bisiklet yollarını soruyor. Bisiklet yolları ne durumda? Dolmuş şoförü dahi olsa EGO otobüsleri de dahil olmak üzere, eğitim noktasında ne durumda Belediye?

NİHAT ALKAŞ: Evet, birinci sorunuzdan başlayayım ama keşke bu soruya çok daha fazla cevap verebilsem ama kısa kesmeye çalışacağım.

Sürdürülebilir ulaşım, bizim açımızdan çok önemli bir konu. Ulaşımda, sürdürülebilir ulaşım hiyerarşisi denilen, ters piramit şeklinde gösterilen bir tablo vardır. Bu özellikle, gelişmiş ülkelerde, önceliğin neye verileceğini gösteren bir diyagramdır. Burada en üstte yayalar vardır; hemen bir altında bisikletliler vardır; onun altında toplu taşıma vardır; otomobil en alttadır. Yani keşke biz, önceliği yayalara, bisikletlilere verebilsek ve toplu taşımaya verebilsek. Keşke otomobilleri ortadan kaldırabilsek, belki biraz sonra başka sorularınız olursa oraya tekrar girerek ben bisiklet yollarına tekrar döneyim.

Bisiklet yolları, evet, bizim bu çerçevede çok önemsediğimiz bir proje. Gelir gelmez ilk başladığımız ve ulaşım çalıştayını müteakip -bu arada çok güzel bir ulaşım çalıştayı yaptık- bütün Türkiye’den akademisyenlerin katıldığı, orada da bisiklet yollarına özel bir önem verdik ve hemen ulaşım çalıştayının akabinde; Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan aldığımız hibeyle 65.000 Avroluk bir öncelikli bisiklet ağı etüdü oluşturduk. Bu, Ankara’nın 9 bölgesini kapsayacak şekilde 53.6 km’lik bir bisiklet yolu. Bununla ilgili olarak 2,5 kilometrelik ilk etap tamamlandı ama bunun devamındaki 8 etap çok kısa süre içerisinde Fen İşleri Dairesi Başkanlığımız tarafından -bu arada  projesi yapıldı, UKOME’ den geçti- Fen İşleri Dairesi Başkanlığı’mız tarafından ihalesi ya yapıldı ya yapılmak üzere. O da yapıldıktan sonra Ankara’nın 53.6 kilometrelik bir bisiklet yolu olacak. Burada kalmayacağız ama devam ediyoruz. Şu an oluşturduğumuz bir bisiklet kampüsü var. bisiklet kampüsünün hemen etrafında, bisiklet kampüsünü iki tane metro istasyonuna bağlayacak bir 8-10 kilometrelik bir çalışmamız daha var. Bisiklet yollarıyla ilgili çalışma devam edecek.

Sorunun ikinci kısmına gelelim.

ELVAN PALAŞOĞLU: Eğitim alıyor mu efendim şoförler ve bütün toplu taşımı kullananlar?

Çok önemsediğimiz konulardan birisi Elvan Hanım. Bu konuya biz geldikten sonra özel bir önem verdik ve öncelikle 2532 tane şoförümüzün eğitilmesi, metrolardaki güvenlik görevlilerimizin sayısı 786. Onların eğitilmesi için, üniversite hocalarımızdan, Türkiye Belediyeler Birliği’nden de yardım alarak, üniversitedeki profesörlerimizden bunlarla ilgili öfke kontrolü, vatandaşla ilişkiler, etkili iletişim, her konuda, yani çok kapsamlı eğitimler verdirdik. Üstün Dökmen Hoca’dan da bu arada bir eğitim verdirdik onlara. Ama bunu yaparken sadece monoton, işte hocamız geliyor anlatıyor şoförler de uyuyorlar ve gidiyorlar, böyle bir şey olmamasına özen gösterdik. Özellikle şoförlerin olayın içerisinde kendilerini görebilecekleri şekilde, proaktif bir anlayışla eğitim sürdürülmesi için Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığımıza bağlı tiyatrocularımızdan da yardım aldık. Şoförlerimiz kendilerini gördüler, hangi hataları yaptıklarını gördüler ve sonuçta bunun çok yardımı olduğunu bizatihi şoförlerimiz de söyledi. Tabii ki çok iyi şoförlerimiz var. Bu eğitimlerin de çok katkısı olduğunu düşünüyorum ama sonuçta yani Türkiye’deki insan grubunun bir örneği buradaki şoförler de. Dışarıda ne kadar iyi insan varsa bizim şoförlerimizin arasında da var. Dışarıda ne kadar kötü insan varsa orada da var. Biz, yeri geldiğinde de ceza mekanizmasını kullanarak vatandaşlarımıza kaba davranan, küfür eden, yapılmaması gereken kuralları işleyenlere-Başkanımızın bu konuda tahammülü yok-gerekli cezalar veriliyor.

ELVAN PALAŞOĞLU: Şimdi önemli bir konuya geçeceğim. 2019 yılında Sincan’da bir açılışta Sn. Cumhurbaşkanı “Ankara’yı artık Metrobüsle tanıştırmamız gerekir” şeklinde bir açıklama yapmıştı meydanlarda. 2021’in sonundayız, sonuna yaklaşıyoruz. İstanbul gerçeğine bakıldığı zaman-evet zaman zaman çok sayıda problem yaşansa da orada kalabalıklardan kaynaklı ama-Metrobüsün toplu taşımada büyük bir katma değer sağladığını söylemek mümkün. Şimdi Ankara’da da toplu taşıma meselesi ve Ankara’da da kalabalıklar İstanbul’la yarışır hale gelecek boyutta. Tabii ki o kadar olması imkansız. Nüfusa oranla artan birşey bu ama Ankara’da da sabah saatlerinde özellikle akşam saatlerinde insanlar gerçekten toplu taşım kullanımı, araç trafiği, trafik mevzusu yani trafik konusu artık Ankara’nın da gündemlerinden biri olmaya başladı. Böyle bir hazırlığınız var mı?  Metrobüs gündeminizde mi? Ankara’nın yollarına bakıldığı zaman İstanbul Yolu, Konya Yolu, Eskişehir Yolu geniş geniş yollar uygun mu  ki bunu ben ulaşım bilimciler ile konuştuğum zaman Ankara metrobüse çok uygun demişlerdi, yolları sebebiyle. Siz neler düşünüyorsunuz? Bir hazırlığınız var mı? Bir çalışmanız var mı? Ankara metrobüsle bulaşacak mı gerçekten?

NİHAT ALKAŞ: Elvan Hanım bu konuda da çalışmalarımız var tabii ki. Raylı ve lastik tekerlekli çözümlere ilave olarak metrobüs konusunda ya da metrobüs benzeri projeler konusunda ne yapabiliriz, bununla ilgili olarak şu an yürüttüğümüz bir avan proje çalışması var; sona yaklaşmak üzereyiz. Uygun görülmesi halinde Başkanımıza da bir sunum yapacağız; uygun görülmesi halinde bununla ilgili bir aksiyon alınması söz konusu olacak. Bu nereyi kapsıyor? Yenikent’ten biraz önce söylediğiniz gibi yolun da müsait olduğu örneğin İstanbul Yolu, Yenikent ile Ulus arasında, daha sonradan da kapsamı genişletilerek Ankara’nın en dezavantajlı bölgelerinden biri olan bugüne kadar yani yeterince hizmet alamayan bir bölgemize de dokunabilmek adına ve orada gerçekten ulaşım yoğunluğu var, bir kent hareketliliği var buraya da katkı sağlayabilmek için bunun Ulus’tan, Şehir Hastanesi’nden Ulus’tan Karapürçek’e de uzatılması söz konusu oldu. Yani Yenikent’le Karapürçek arasında toplam 45 kilometrelik bir hat. Bu hatta-biz biraz önce söylediğiniz gibi-öncelikli yol, tahsisli yol Ankara’da yok. Sadece Ali Dinçer döneminde rahmetli, daha sonradan ANKARAY’a dönüşen bir yol var. Dikimevi’yle, AŞTİ arasında, Tandoğan arasında. Biz bunun benzerini şu an dediğim gibi Yenikent ile Şehir Hastanesi arasında çalışıyoruz. Burada, hangi otobüsleri kullanmayı planlıyoruz? Yine çağın gereklerine uygun olarak, elektrikli otobüsleri kullanmayı planlıyoruz. Yani, öncelikli ve tahsisli yolda, nedir bu, isterseniz açayım; İstanbul'unki tamamen tahsisli bir yol. Korunaklı bir yol. Yani asla trafikle ortak olarak gidilmeyen bir yol. Ama bizim bu 45 kilometrelik yol içerisinde yaklaşık 5 kilometrelik kısmında, alt geçitlerden geçiyorsunuz. Alt geçitlerde trafikle birlikte kullanacaksınız bu yolu, bunu da mantarlarla vb. gereçlerle ayırıyorsunuz. Zaman zaman araçların da trafikte kullandığı ama önceliğin otobüse verildiği-buna da öncelikli yol diyorlar-öncelikli ve korunaklı yolda, adına ne derseniz, hani kavramlar değişebilir ama böyle bir çalışmamız var. Bu çalışma eğer uygun görülürse yapılacak. Buna benzer bir çalışmayı da Çayyolu’yla, Sincan ve Eryaman metro bağlantıları arasında da böyle bir yol düşünüyoruz. Bu da bir sonraki etapta bizim çalışacağımız, öncelikli korunaklı yoldaki, elektrikli otobüs projemiz olacak.

ELVAN PALAŞOĞLU: “Ankara Konuşuyor” devam ediyor ve saatler 12.45. EGO Genel Müdürü Sayın Nihat Alkaş’la programımız devam ediyor. Çok az bir zamanımız kaldı. Öncelikle geçtiğimiz günlerde Sayın Başkan, Fatih Altaylı’nın programında şöyle bir ifade kullandı: Elimizde mevcut yol yapım çalışmalarıyla ilgili bir soruya yanıt verirken “yeni yollar yaptığımız zaman, o da yeni yol ihtiyacını doğuruyor. Bu yüzden bizim Ankara trafiğini rahatlatmaktaki en büyük tutunacağımız şey toplu taşıma” dedi. Yani toplu taşımayı da insanlar nasıl tercih ediyorlar? Cazip olursa tercih ediyorlar. Yani halk tabiriyle balık istifi bir şekilde eğer toplu taşıma kullanmak durumundaysa tercih etmiyorlar. Ama ne zaman metro gibi ANKARAY gibi ya da daha konforlu bir araç olursa tabii ki tercih ediyorlar. Şimdi aslında bu artan trafikle birlikte Ankara’yı kurtaracak şey gerçekten toplu taşımanın cazip hale gelmesi mutlaka. Çalışmalarınızda anlattığınız kadarıyla da bu yönde ilerlediğinizi görüyorum. Yani toplu taşımanın insanlara cazip hale getirilmesi yönünde. ANKARAY mesela. ANKARAY gerçekten Ankaralılar için çok önemli. Yani AŞTİ’ye gidecek herkes maddi durumu ne olursa olsun, ekonomik-sosyal durumu ne olursa olsun ANKARAY’ı tercih eder. Bu durum aynı şekilde İstanbul’da da vardır. İstanbul’da da metroda her kesimden insanı görebilirsiniz. Yani insanlar konfor olduğu zaman bunu zaten tercih ediyorlar. Siz de bunun bilincindesiniz. Anlatıyorsunuz konuşmalarınızda. Ankara'da ulaşım anlamında, en büyük problemin şu anda ne olduğunu düşünüyorsunuz?

NİHAT ALKAŞ: Raylı çözümler her zaman için çok önemli, yani onun mutlaka ivedilikle yapılması lazım. Şu an 64 kilometrelik bir metro ağımız var. 36 kilometrelik TCDD’yi, Başkent Ray’ı da katarsak 100 kilometre civarında bir ağımız var. Bunun mutlaka arttırılması lazım. Bununla ilgili olarak aldığımız aksiyonlar çerçevesinde, biraz önce de belirttiğim gibi NATO Yolu’na uzatılması düşünülen, planlanan, proje çalışmaları devam eden, bir hattımız var; 7.4 kilometre. Bunun öncelikle tabii yapılması lazım. Ama metro projelerinde şöyle bir şey var Elvan Hanım, ha deyince metroyu yapamıyorsunuz. Öncelikle, bir projenizin olması lazım. Biz göreve başladığımız zaman elimizde hazır olan hiç bir proje yoktu. Bu anlamda hani İstanbul'dan ve diğer büyük şehirlerden ayrışıyoruz. Rakamları vermek istemiyorum çok kapsamlı rakamlar var. Ama elimizde projesi olan bir metro hattı yoktu. Şu an, NATO Yolu’yla ilgili projelendirme çalışmaları devam ediyor. Aralık ayı sonunda bu proje çalışması tamamlanacak. Bu arada, uluslararası kuruluşlardan 250 milyon Avroluk proje finansmanı için yetki anlaşmasına yönelik olarak, bir mutabakata varıldı. Önümüzdeki süre içerisinde bu sonuçlanacak. Finansman sorunu çözülmüş olacak. Aynı şekilde, projeyi de tamamladıktan sonra yine süreçler var. Ulaştırma Bakanlığı’na gideceğiz, Ulaştırma Bakanlığı projeyi onayladıktan sonra da ivedilikle yapım ihalesine çıkılacak. Bununla bağlantılı olarak bizim, Dikmen için de bir  proje çalışmamız var. Şu an ulaşım ana planı içerisinde yer alan ve Belediye tarafından Ulaştırma Bakanlığı’ndan yapımı talep edilmeyen bir hat daha var; kent hareketliliğinin olduğu Dikmen- Kızılay. Bununla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor.

ELVAN PALAŞOĞLU: Peki. Şimdi o zaman şunu soralım hemen. Yollarda elektrikli otobüsler çok fazla basına yansıdı. Yollarda görebilecek miyiz elektrikli otobüsleri?

NİHAT ALKAŞ: Çağın gereklerine uygun hareket etmek zorundayız; EGO Genel Müdürlüğü olarak da bunun aksini düşünmemiz zaten söz konusu olamaz. Bununla bağlantılı olarak yine göreve başladıktan sonra yaptığımız çalışmalarla, Avrupa Birliği’nin hibesiyle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kanalıyla uygulaması gerçekleştirilecek olan üç adet elektrikli otobüsün alımı. Sözleşmesi yapıldı. Şu an imalatta, sona gelinmek üzere.

Eğer metrobüs projemizin, biraz önce söylediğim, korunaklı yoldaki elektrikli otobüs projemizin, gerçekleşmesi halinde de burada temin edilecek otobüslerle devam edeceğiz. Keza aynı şekilde 22 adet dizel otobüs de BELKA şirketimiz tarafından, elektrikliye dönüştürülecek. Elektrikli otobüste, özellikle başlangıçta üç tane otobüsle başlamamızın da bize faydaları olacak. Öncelikle bir deneyim kazanmak lazım, çünkü farklı bir ulaşım aracı. İkinci olarak da elektrikli otobüslerle ilgili şarj istasyonlarının, altyapının kurulması lazım. Buradan kazandığımız deneyimlerle, önümüzdeki süreçte de elektrikli otobüsleri; daha çevreci olan, daha erişilebilir ve daha sürdürülebilir bir ulaşıma yönelik olan, iklim değişikliği ve benzeri konuları da dikkate alarak artı, dünyanın gittiği nokta, dünyadaki bütün otobüs filolarındaki elektrikli araçların sayıları, otobüslerin sayıları arttırılıyor. Biz de bu kapsamda, o hedef doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

ELVAN PALAŞOĞLU: Son olarak, programımızı bitireceğiz. Avrupa Hareketlilik Haftası yaklaşıyor. Hem onu duyuralım. Bu konuda bir hazırlığınız var mı?

NİHAT ALKAŞ: Avrupa Hareketlilik Haftası, aslında bizim çok önemsediğimiz, 2019 yılında da çok görkemli bir şekilde kutladığımız bir Avrupa Komisyonu Etkinliği’dir. 2002 yılından itibaren Avrupa Parlamentosu’nun kararı ile dünyanın birçok ülkesinde kutlanan bir etkinlik. 2019’da 50.000 kişiyle Ankara'da kutladık ve en iyi kutlayan Belediye olarak seçildik biz, o dönemde. Bu sene de 16-22 Eylül tarihleri arasında olacak. Birçok etkinlik olacak. Bunların hepsinin duyurusunu yapacağız ama buradan anonsunu yapmış olayım. Özellikle bu hafta içerisinde bir gün, pazar gününe denk gelen bir gün, otomobilin olmadığı gün olarak değerlendiriliyor. Biz de 2019’da Bahçeli 7. Cadde’yi trafiğe kapatmıştık. Bu sene yine Valiliğe yazı yazdık. Bahçeli 7. Cadde’nin 10.00 ve 18.00 saatleri arasında kapatılmasına ilişkin. Birçok etkinlik olacak orada. Bunun da duyurusunu daha detaylı yapacağız.

ELVAN PALAŞOĞLU: Dinleyicilerimiz genel olarak hep şunu söylüyorlar. Biraz önce de size belirttiğim gibi. Direkt seferlerle ilgili sıkıntı olduğunu, bir yere gitmek için Ankara’da mutlaka şehir merkezine gitme zorunluluğu olduğunu, oradan dağılma zorunluluğu olduğunu. Bunun yanıtını zaten sorduk. Siz de verdiniz. Elbette bu da bir maliyet işi sonuç itibarıyla. Yani iki tane durak arasına otobüs konulması elbette mümkün değil. Bunun da bir maliyeti mutlaka var. Ama Ankaralılara sorduğumuz zaman “Neden toplu taşımayı kullanmıyorsunuz” dediğimiz zaman, olayın hem maddi yükünü söylüyorlar.. Yani şöyle söylüyor mesela çok basit bir anlatımla; “Ben Keçiören’de oturuyorum. Ümitköy’de çalışıyorum. Keçiören’den Ümitköy’e ya iki araba değiştireceğim gidebilmek için ya bir otobüs bir metro yapacağım. Bunun bir maliyeti var. Bir de bunun dönüşü var. Öyle olacağına ufak tefek de olsa bir araba alıyorum. Bu şekilde sorun çözmeye çalışıyorum” diyorlar.  Maliyet yani  otobüs bilet fiyatlarıyla ilgili sıkıntı var mı? Böyle bir düşünceniz var mı? Böyle bir şikâyet geliyor mu size? Gerçi vatandaşın alım gücü şu ara çok düştü. Bunun da etkisi vardır ama.. buyrun.

NİHAT ALKAŞ: Keçiören örneğinden hemen devam edelim.  Keçiören Metrosu inşallah 2022 yılı sonlarında hizmete girecek. Neresi hizmete girecek, AKM’ye kadardı, AKM’den Kızılay’a kadar. O zaman Keçiören’deki vatandaşlarımızın kesintisiz bir şekilde ve aktarma yapmaksızın Ümitköy’e, Çayyolu’na gidebilmeleri söz konusu olabilecek.  Ücretler ile ilgili olarak biz geldiğimizde göreve başladıktan sonra bir zam yapıldı. Ama ondan sonra biz çok detaylı,  kapsamlı çalışmalar yaptık %40 oranında bir zam yapılmasını gerektiren zamlar oldu, elektrikte, doğalgazda vesaire. Bizim dışımızdaki bütün belediyeler ikinci, üçüncü kez zamları yaptılar ama Sayın Başkanımız özellikle vatandaşların durumunu da dikkate alarak bu konuda çok hassas.  Yani zam konusunda bizim bütün ısrarlarımıza rağmen ben, teknik bir insan olarak, zammın kaçınılmaz olduğunu söylüyorum ama diğer belediyelerden de ayrışarak ve Başkanımız bugüne kadar zam yapmadı.  Ama biz zararına çalışıyoruz EGO olarak. Bunu da özellikle ifade etmek istedim.

ELVAN PALAŞOĞLU: Son bir soru.  302 otobüs alımı neye göre planlandı?” diyor. “Neden 500 değil, 750 değil de 302 alındı?”, “Kaç yıl planladık?”, “Daha fazla alınamaz mıydı?” diyor.

NİHAT ALKAŞ: Öncelikle tabii bunu dış kaynaklardan alacağımız için bunu yurt dışındaki uluslararası finans kuruluşları ile birlikte değerlendirmek zorundasınız. Bunu yaparken, Belediyenin gücünü de dikkate almak zorundasınız. Sadece kendinizi değil, bir sonraki dönemde de gelecek Belediyeyi de dikkate almak zorundasınız. İki yılı ödemesiz, on yıl vadeli çok uygun koşullarda bir kredi aldık ve CNG’li otobüsler. Özellikle çevreci otobüs olsun diye seçtik. Sonuçta tabii ki kent hareketliliğini dikkate alarak, en azından önümüzdeki beş yılı da planlayacak şekilde, bir planlama yaptık. Biraz önce dediğim çerçevede bu otobüslerin hepsinin 2022 yılı ortalarından itibaren bize teslim edilmesi halinde, Ankara için bir otobüs sorununun olacağını düşünmüyorum. Bütün bunlar düşünülerek o rakamlar tespit edildi.

ELVAN PALAŞOĞLU: Teşekkür ediyorum efendim. Programımızın sonuna geldik. Sizinle kırk dakika diye sözleştik ama saolun, teşekkür ederiz, uzattık programı. Çünkü dinleyicilerimizin soruları vardı. Hepsini de sorabildik. Bir başka programda tekrar yeni gelişmelerle birlikte sizleri ağırlamayı isteriz. Teşekkür ederiz. Ayağınıza sağlık.

NİHAT ALKAŞ: Ben çok teşekkür ediyorum. Son bir söz söylemek istiyorum. Ekonomik, sağlıklı, çevreci, konforlu, hızlı, erişilebilir ve sürdürülebilir bir ulaşım hedefimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Vatandaşlarımızın öncelikleri bizim için çok önemli. Vatandaşlarımızın toplu ulaşımdaki sıkıntılarını her zaman gidermeye çalışacağız ve bununla ilgili de kapsamlı bir şekilde yoğun olarak çalışmalarımızı devam ettireceğiz.

ELVAN PALAŞOĞLU: Şimdi siz söyleyince hemen aklıma geldi. Şeye de çok önem veriyorsunuz diye biliyorum; yani vatandaşın-dediniz ya biraz önce-bizim için şikayetleri çok önemli. EGO ile ilgili problem olduğu zaman da 153 kanalıyla ulaşıyorlar değil mi size?

NİHAT ALKAŞ: Başkent 153 üzerinden gelen soruları üç günden kısa bir süre içerisinde ve çoğunlukla da tabii ki personelimizin elverdiği ölçüde, vatandaşla bizzat telefon da isteyerek, görüşerek yapıyoruz. Sayın Başkanımız da zaten bu konuda inanılmaz bir şekilde hassas. Gecenin üçünde, dördünde vatandaş taleplerini bizzat inceleyerek beni talimatlandırıyor, birçok konuda.

Ulaşımla ilgili sorunlar, biliyorsunuz vatandaşın en fazla gündeminde olan konular ve bize gelen şikâyetlerin 153’le ilgili şikâyetlerin büyük bir çoğunluğu da ulaşımla ilgili. Bu her dönemde öyle. Ama bir rakam vermek gerekirse 2019’da 220.000’ler civarında olan bu rakamı işte 170.000’lere düşürdük. Dolayısıyla %27’lik bir azalma var. Bu azalmayı tabii tamamen kendimize mal etmeyelim. Bu arada yüzyılda bir görülebilecek bir illeti yaşadık, pandemiyi yaşadık. Pandemiden dolayı toplu taşımada da azalma oldu. İnsanların ulaşım tercihlerinde bir azalma oldu. Ama biz vatandaşlarımıza dokunmaya çalışıyoruz. Onlardan gelen talepleri mutlaka ve mutlaka cevaplandırıyoruz. Eğer yapamayacağımız bir talep dahi olsa, rasyonel olmayan bir talep dahi olsa, en azından vatandaşımızı ikna etmeye çalışıyoruz.

ELVAN PALAŞOĞLU: Peki. Çok teşekkür ediyorum size. Tekrar ayağınıza sağlık. Efendim dinleyicilerimize de buradan seslenelim tekrar. EGO Genel Müdürü Sayın Nihat Alkaş konuğumuz oldular. Bir saattir sizlerin sorularını da aynı şekilde aktarmaya gayret ettik. Bu tip yayınlarımız bundan sonra devam edecek sevgili Ankaralılar onu da belirtelim. Ankaralıyla Ankaralının sorunlarını çözecek olan isimleri buluşturmaya devam edeceğiz. Tekrar ayağınıza sağlık diyelim. Bir başka programda tekrar görüşmek üzere. Hoşça kalın.